ÇOCUKLARIN HAYATINDA OYUNUN GÜCÜ
Çocukların hayatla tanıştıkları ilk andan itibaren aslında oyun onların vazgeçilmezidir. Oyun oynamak, çocuğun hayatı tanımasını, kendi deneyimlerini oluşturarak öğrenmesini sağlar. Oyun, çocuğun çevresiyle iletişim kurmakta kullandığı bir dil ve anlatım biçimidir. Ama bu illa size bir şey anlatmaya çalıştığı anlamına gelmez. Şöyle düşünün siz bir sorun yaşadığınızda gider bir arkadaşınıza anlatır, dertleşir ve rahatlarsınız. Çocuklar ise bunu oyunlarında, oyuncaklarıyla yaparlar. Oyunun rahatlatıcı ve adaptasyonu sağlayıcı gücü çok yüksektir. Oyun çocuğu dış dünyanın gerçeklerine hazırlar. Bir çocuk sürekli aynı temadaki oyunu oynuyorsa, bir konu üzerinde çalışıyordur kendi iç dünyasında ve bu da iyi bir şeydir. Bu durum illa o konuyla ilgili bir problemi olduğu anlamına gelmez. Bazen yalnızca normal gelişim döneminde ayrılık, oyuncak paylaşımı gibi zorlandığı şeyler üzerine çalışıyor olabilir. Bazen bir heyecanını oyun yoluyla da yaşıyor olabilir. Bazen doktora gitmek gibi korkutucu bir şeyle başa çıkmaya çalışıyor olabilir. Ya da evcilik oynarken dış dünyanın gerçeklerine adapte olmaya çalışıyor olabilir. Bir bebekle oynarken aslında kardeş kıskançlığıyla daha kolay baş edebilmek için oynuyor olabilir. Elbette çocuk bunu bilinçli bir şekilde bir konu üzerine çalışmak amaçlı yapmaz ama oyun sayesinde tüm bunlar kendiliğinden gelişir.
Bir yetişkinin öfke duygusunu dışarı çıkartmasının, en sağlıklı yolu elbette konuşmaktır. Çocuk henüz duygularını dahi tam olarak adlandıramazken, kendini dil yoluyla ifade etmeyi hala öğrenme aşamasındayken, birden bire tüm duygularını bir yetişkin gibi ifade edemez. Dolayısıyla gene bunu en iyi bildiği yol olan oyun yoluyla yapacaktır. Çocuklar oyun oynarken yaşadığı sıkıntıları dışa vurur ve sorunlarını kendi başına çözebilme yeterliliği kazanır. Aynı zamanda hem çevresiyle ilişki kurmayı öğrenir, hem de sosyal ve toplumsal bir birey olmanın ilk adımlarını atmaya başlar.
Bir çok farklı oyun çeşidi olmasına rağmen aslında en temelde 2 çeşit oyun vardır. Bir tanesi yapılandırılmış olan yani oyunun başlangıcının ve sonunun belli olduğu, belirli kuralları olan, saklambaç, yakalamaç, sek sek, domino gibi kutu ve ya aktivite oyunlarıdır. Diğeri ise belirli kuralları olmayan, daha çok doğaçlama yoluyla oluşan; evcilik, doktorculuk, tamircilik gibi yapılandırılmamış oyunlardır. Yapılandırılmış oyunlar çocukların zihinsel, psikomotor, sosyo-duygusal ve dil gelişimlerini daha çok desteklerken, yapılandırılmamış oyunlar daha çok çocukların hayal güçlerinin ve yaratıcılıklarının gelişmesini sağlar. Bu yüzden her iki oyun türü de, çocuğun gelişimi açısından çok önemlidir.