Anaokulu Eğitimi Oyun Odaklı Mı Olmalı Yoksa Akademik Odaklı Mı?
Birçok aile bu sorunun cevabı konusunda ayrılabiliyor, bir kısmı ise kararsızlık yaşayabiliyor. Özellikle ülkemizde ilköğretim ve lise dönemlerinde başarılı olarak görülen birçok okulun, anaokulu sistemleri akademik eğitimin ağırlıklı olduğu sistemler olunca aileler anaokulu seçimi konusunda kararsız kalabiliyorlar. Bu konu ile ilgili yapılan birçok araştırma var. Bu iki farklı eğitim sistemini karşılaştıran çok sayıda araştırmanın sonucunda ise bir değerlendirme raporu hazırlanıyor. Bu rapora göre anaokulunda akademik eğitim alan çocuklar başlangıçta başarılı olurken, bu başarıları ilk 4 yıl içerisinde düşüşe geçiyor. Ayrıca anaokulu döneminde oyun odaklı yerine akademik odaklı eğitim alan çocukların sosyal ve duygusal gelişim alanında diğer gruba göre daha geride kaldığı ve ilerleyen yaşlarında da bu durumun sürdüğü ortaya çıkıyor.
Bu araştırmalardan biri Almanya’da 50 oyun odaklı anaokulu mezunu ile 50 akademik derslerle eğitim veren anaokulu mezunu çocukların karşılaştırılması şeklinde yapılıyor. Akademik eğitim alan çocukların derslerden elde ettikleri kazanımlara rağmen dördüncü sınıfa geldiklerinde, oyun odaklı anaokullarından gelen çocuklara göre belirgin şekilde daha kötü bir performans gösterdikleri görülüyor. Özellikle okuma ve matematikte daha geride kaldıkları, sosyal ve duygusal olarak da daha az gelişim gösterdikleri görülüyor. Bu araştırma sonrasında Almanya’da oyun odaklı anaokulu eğitimine daha çok ağırlık verilmeye başlanmış.
Yapılan bir diğer araştırmada Amerika’da 68 çocuk farklı sistemlere sahip olan 3 anaokulundan birine kaydedildi. Bunlardan birincisi oyun ve çocuk odaklı eğitim sistemine sahipken, ikincisi oyun odaklı olan ancak daha çok yetişkin yönlendirmesi içeren bir sistemken, sonuncusu ise akademik eğitim içeren, çalışma kağıtları ve testler aracılığı ile eğitim veren bir sisteme sahipti. Deney sürecinde, tüm gruptaki çocukların ailelerine, çocuklarının okulda aldıkları eğitim sisteminin aynısını içeren ev ziyaretleri ile ebeveyn eğitimleri verildi.
Bu deneyden elde edilen sonuçlara göre diğerlerine benzer olarak akademik eğitim alan grup, başlangıçta daha başarılı iken birkaç yıl içinde diğer gruplara göre geride kaldılar. Fakat bu çalışmanın diğerlerinden farkı deneydeki 68 çocuk 15 ve 23 yaşlarına geldiklerinde tekrardan değerlendirildi ve bu yaşlara geldiklerinde akademik başarı anlamında gruplar arasında belirgin bir fark görülmedi. Yani başlangıçta açılan farkın ilerleyen yaşlarda kapandığı görüldü. Bu çalışmanın en önemli bulgusu ise, bu gruplar arasında duygusal ve sosyal becerilerin ilerleyen yaşlarda da ciddi farklılıklar göstermesi oldu. Yani akademik alandaki fark ilerleyen yaşlarda kapanırken, duygusal ve sosyal gelişim arasındaki farkın kapanmadığı ortaya çıktı. Doğrudan akademik eğitim alan gruptaki çocukların ilerleyen yaşlarında, diğer gruba göre daha fazla sayıda kötü davranışta bulunduğu, başkalarıyla daha çok çatışma içine girdiği, sosyal ve duygusal alanda daha çok sıkıntı yaşadığı ortaya çıktı.
Sonuç olarak yapılan araştırmalarda görülüyor ki, anaokulu döneminde çocukların oyun odaklı eğitim almaları özellikle uzun vadede çok daha faydalı. Sizlerle bu araştırmaları paylaşmamın sebebi, akademik eğitimi yok saymak ya da kötü bir şey olarak göstermek değil elbette. Bu tarz eğitim sistemlerinin de çocuklara kattığı birçok şey olabilir. Ayrıca araştırmalarda bahsedilen okullar oyunun minimumda olduğu ya da hiç olmadığı, tüm odağın akademik eğitimde olduğu okullar. Bu nedenle ülkemizdeki kaç tane okul tam olarak bu tanıma uyuyor bilmiyorum. Amacım özellikle anaokulu dönemindeki çocuklar için oyunun ne denli önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak. Araştırmalar bize bu dönemdeki çocuklar için eğitim sisteminin dahi oyun ağırlıklı olmasının kazançlarını gösteriyor. O zaman okul öncesi dönemdeki çocuklar için eğitim şart sloganını değiştirip oyun şart diyebiliriz.:)
