Mutluluğun Formülü :)
Mutluluk yalnızca bir seçimden ibarettir. Gerisi bu seçim doğrultusunda yarattıklarımız. Seçim olduğunu bir kez anladığımızda şartlardan ve koşullardan bağımsız bir şey olduğunu görüyoruz. Çok basit ama bir o kadar da zihnimizdeki sınırları genişleten bir bilgi. Mutluluğu şartlara ve koşullara bağladığımızda gücümüzü, duygularımızın kontrolünü dışarı vermiş oluyoruz. O beni sevsin ki mutlu olayım, işlerim iyi gitsin ki mutlu olayım, daha çok param olsun ki mutlu olayım, bir ilişkim olsun ki mutlu olayım...Bu şekilde bakınca hep koşullara bağlı sanki mutluluk. Ve çoğu zaman başkasının ellerindeymiş gibi.. ne kadar sınırlayıcı ve zorlaştırıcı.. ulaşılması gereken, zirvede duran bir hedefmiş gibi..
Şimdi bu bakış açısından algıladığımız, bu pencereden baktığımız bir şeye bir anda Mutluluk bir seçimdir dendiğinde zihnimiz mavi ekran verebiliyor, kavramakta güçlük çekebiliyor. :) Bilgi o kadar basit ki o bir sürü bir sürü anlamlar yüklediğimiz mutluluk nasıl bu kadar basit olabilir diyor egomuz. Mümkün değil bu işin içinde bir iş var.. :) Resmen zihnimiz algılayamıyor, egomuz kabul etmiyor bu kadar basitliği. Bu cümleyi sevgili hocalarım Aykut ve Esra Oğut'tan ilk duyduğumda benim de zihnim mavi ekran vermişti. :) Sonra bir kaç kez daha duydum kesin altında başka bir şey var anlamadığım dedim. Hatta bir workshoptaki hedefim olarak sadece bu cümleyi anlayabilmeyi seçtim. Hayatıma geçirmek 2. Adımdı benim için önce bir anlayayım da.. Sonra zaman içinde bu cümleyi 5 milyonuncu kez duyunca dank etti. :)) Bilgi bundan ibaret! Evet işin içinde bir bit yeniği, altında devasal bilgiler filan yok sadece tek bir cümleden ibaret ve her şeyi özetliyor.
Sonra dedim ki tamam ya madem öyle ben de seçiyorum ne kayberim en fazla mutlu olmamaya devam ederim zaten hali hazırda öyleyim. Bir akşam arkadaşlarımlayım kalabalığız ve ben o gece çok sıkılıyorum. Sohbetler hiç keyif vermiyor, yorgunum, sakinlik istiyorum ama bir yandan eğlenmek, mutlu hissetmek istiyorum. Ve o gece imkanı yok gibi gözüküyor. Tamam dedim şu seçim olayını denemenin tam sırası. İçeri gittim ve 'Ben bu gece mutlu olmayı seçiyorum, nasıl olacağıyla ilgili hiç bir fikrim yok ben sadece bunu şeçiyorum' dedim ve gerçekten tüm benliğimle o seçimi yaptığımı hissettim. Hatta bu niyetim gerçekleşmiş olsa kendimi nasıl hissedeceğimi hayal ettim. (Bu kısımda zaten işin anahtarıymış bana göre) ve arkadaşlarımın yanına geri döndüm. Bir anda o sıkıcı, depresif ya da bana saçma gelen espiriler gitti, yerini bambaşka bir muhabbet aldı. Hem çok keyif alıyorum sohbetten hem keyifle bir şeyler anlatıp duruyorum bir yandan kahkahalar havada uçuşuyor. İçeride geçirdiğim bir kaç dakika sonrası gecenin bütün rengi değişti ve ben gerçekten kendimi çook mutlu hissettim. Ve o an idrak ettim gerçekten de bu kadar basitmiş olay. O kadar bir sürü anlam yükleyip, koşullara bağlayıp, zorlaştırmaya gerek yokmuş. Kendi gücümüzü sahiplenip seçim hakkını kendimize sunduğumuzda ve seçerken biraz da o hissiyata girdiğimizde olay tamam. :)
Hadi bugün sen de bir dene. Ne kaybedersin ki.. En kötü kaldığın yerden devam edersin. Ama ya işe yararsa.. :))